İMDİ iman, ümit edilen şeylere itimat, görünmiyen şeylere kanaattir.
2. Çünkü eski zaman adamlarına bununla şehadet olundu.
3. İmanla anlıyoruz ki âlemler Allahın sözü ile teşkil olundular, şöyle ki,
görünen şey zahir olandan olmadı.
4. İmanla Habil Allaha Kainden daha iyi kurban takdim etti, ve onun hediyeleri
hakkında Allah şehadet ederek, bununla salih olduğuna şehadet olundu; ve ölmüş
olduğu halde, bu vasıta ile hâlâ söyliyor.
5. İmanla Hanok ölüm görmemek üzre naklolundu, ve bulunmazdı, çünkü Allah
onu nakletmişti; çünkü naklinden evel Allaha makbul olduğuna şehadet edildi;
6. fakat iman olmadan makbul olmak imkânsızdır; çünkü Allaha yaklaşan, onun
var olduğuna, ve kendisini arıyanlara mükâfat edici olduğuna iman etmelidir.
7. İmanla Nuh henüz görünmiyen şeyler hakkında Allah tarafından ihtar
olunup takva ile harekete getirilerek, evinin kurtuluşu için bir gemi
hazırladı; bununla dünyayı mahkûm etti, ve imana göre olan salâhın varisi oldu.
8. İmanla İbrahim miras olarak alacağı yere gitmek üzre çağırıldığı zaman,
itaat etti, ve nereye gittiğini bilmiyerek çıktı.
9. İmanla vadolunan diyarda ayni vadin hemvarisleri olan İshak ve Yakub ile
beraber yabancı diyarda imiş gibi çadırlarda oturarak misafir oldu;
10. çünkü Allahın mimarı ve banisi olduğu temelli şehri bekliyordu.
11. İmanla Sara kendisi de vadedeni sadık saydığından, yaşı geçmişken, gebe
kalmağa kuvvet buldu;
12. bundan dolayı ölmüş hükmünde olan bir zattan çoklukta gökün yıldızları
kadar ve deniz kenarında kum gibi sayısız zürriyet oldu.
13. Vaitlere nail olmamış, fakat onları uzaktan görmüş ve selâmlamış, ve
dünya üzerinde garip ve misafirler olduklarını ikrar etmiş olarak, bunların
hepsi imanda öldüler.
14. Çünkü bu gibi şeyleri söyliyenler bir vatan aradıklarını gösteriyorlar.
15. Ve gerçekten çıktıkları yeri hatırlasalardı, dönmeğe vakitleri olurdu.
16. Fakat şimdi daha iyisini, yani, semavî olanı arzu ediyorlar; bundan
dolayı Allah onların Allahı denilmekten utanmıyor, çünkü onlara bir şehir
hazırlamıştır.
17. İmanla İbrahim imtihan olunduğu zaman, İshakı takdim etti;
18. ve kendisine: “Senin zürriyetin İshakta çağırılacaktır,”* denilmiş olan,
ve vaitlere nail olan zat,
19. Allahın ölülerden bile kıyam ettirmeğe kadir olduğunu sayarak, biricik
oğlunu takdim ediyordu; ve bir temsil ile onu oradan geri aldı.
20. İmanla İshak Yakuba ve Esava gelecek şeyler hakkında bile hayırdua
etti.
21. İmanla Yakub ölürken, Yusufun oğullarının her birine hayırdua etti; ve
değneğinin tepesi üzerine dayanarak secde kıldı.
22. İmanla Yusuf ölürken, İsrail oğullarının çıkışını andı; ve kendi kemikleri
hakkında emretti.
23. İmanla Musa doğduğu zaman, anası babası tarafından üç ay gizlenildi,
çünkü çocuğun güzel olduğunu gördüler; ve kıralın fermanından korkmadılar.
24. İmanla Musa büyüyünce, Firavun kızının oğlu denilmeği reddetti;
25. Allahın kavmı ile beraber hakaret görmeği, bir müddet günahın safasını
sürmeğe tercih etti;
26. Mesih sitemini Mısırın hazinelerinden daha büyük zenginlik saydı; çünkü
karşılık mükâfata bakıyordu.
27. İmanla kıralın öfkesinden korkmıyarak Mısırı bıraktı; çünkü görünmiyen
zatı görür gibi dayandı.
28. İmanla fıshı ve kan serpmeyi icra etti, ta ki ilk doğanları helâk eden
kendilerine dokunmasın.
29. İmanla Kızıl Denizden karadan geçer gibi geçtiler; Mısırlılar bunu
tecrübe ederek boğuldular.
30. İmanla yedi gün etrafı dönüldükten sonra, Eriha surları düştüler.
31. İmanla fahişe Rahab çaşıtları selâmetle kabul etmiş olduğu için
itaatsizlerle beraber helâk olmadı.
*Tekvin 21:12.
32. Ve daha ne diyeyim? Çünkü Gideon, Barak, Şimşon, Yeftah, Davud ve
Samuel ve peygamberler hakkında anlatırsam, vaktim kâfi gelmiyecek;
33. imanla onlar ülkeler fethettiler, salâh işlediler, vaitlere nail
oldular, aslanların ağızlarını kapadılar,
34. ateşin kuvvetini söndürdüler, kılıç ağzından kaçtılar, zayıflıktan
kuvvetlendiler, cenkte zorlu oldular, yabancıların ordularını kaçırdılar.
35. Kadınlar ölülerini kıyam vasıtası ile aldılar; ve bazıları daha iyi
kıyama nail olsunlar diye, kurtuluşu kabul etmiyerek, işkence çektiler;
36. başkaları da istihzalar ve kamçılar, hattâ bağlar ve mahpusluk ne
olduğunu denediler;
37. taşlandılar, testere ile biçildiler, imtihan olundular, kılıçla
katlolunarak öldürüldüler; koyun postları ile, keçi derilerile dolaştılar;
yoksulluk çektiler, sıkıntı gördüler, tahkir olundular
38. (dünya onlara lâyık değildi), çöllerde ve dağlarda ve mağaralarda ve
toprağın inlerinde avare gezdiler.
39. Ve onların hepsi, iman vasıtası ile şehadet olunduğu halde, vade nail
olmadılar;
40. çünkü biz olmadan onlar kemale ermesinler diye, Allah bizim hakkımızda
daha iyi bir şey hazırlamıştır.