BAP 13

KARDEŞ sevgisi daim olsun.
2. Misafirperverliği unutmayın; çünkü bazıları bilmiyerek bununla melekler misafir ettiler.
3. Mahpusları, beraber bağlanmış gibi, hakaret görenleri, kendiniz de bedende olanlar gibi hatırlayın.
4. Hepsi arasında evlenmek muteber olsun, ve yatak lekesiz olsun; çünkü fuhuş ve zina işliyenlere Allah hükmedecektir.
5. Gidişiniz para sevgisinden beri olsun; sizde olan şeylerle kanaat edin; çünkü kendisi dedi: “Seni hiç boşa çıkarmam, ve seni hiç bırakmam.”*
6. Şöyle ki biz cesaret ederek diyoruz: “Rab bana yardımcıdır, korkmam, İnsan bana ne yapar?”*
*Yeşu 1:5.
* Mezmur 118:6.
7. Size riyaset etmiş olanları hatırlayın, Allahın sözünü size onlar söylediler; ve onların yaşayışlarının sonuna bakarak imanlarına uyun.
8. İsa Mesih dün ve bugün ve ebede kadar aynidir.
9. Farklı ve yabancı talimlerle öteye beriye sürüklenmeyin; çünkü yüreğin inayetle sabit kılınması iyidir, yemeklerle değil; bunlarla meşgul olanlar bir faide görmediler.
10. Bir mezbahımız var ki çadıra hizmet edenlerin ondan yemeğe salâhiyetleri yoktur.
11. Çünkü günah için başkâhin tarafından makdisin içine kanları götürülen hayvanların cesetleri ordugâhın dışarısında yakılır.
12. Bunun için İsa da kendi kanı ile kavmı takdis etsin diye, kapıdan dışarda elem çekti.
13. İmdi biz de onun sitemini taşıyarak, ordugâhtan dışarıya kendisine gidelim.
14. Çünkü burada baki olan bir şehrimiz yoktur, ancak gelecek olanı arıyoruz.
15. İmdi onun vasıtası ile Allaha daima hamt kurbanını, yani, onun ismini ikrar eden dudakların meyvasını takdim edelim.
16. Fakat iyilik etmeği ve iane etmeği unutmayın; çünkü Allah bu gibi kurbanlardan hoşlanır.
17. Size riyaset edenlere itaat edin ve tâbi olun, çünkü onlar hesap verecek olanlar gibi canlarınız uğrunda bekçilik ediyorlar; ta ki bunu inliyerek değil (çünkü o size faidesiz olurdu), ancak sevinçle yapsınlar.
18. Bizim için dua edin; çünkü her şeyde iyi hareket etmek istiyerek iyi vicdanımız olduğuna kaniiz.
19. Ve bunun yapılmasını ziyadesile rica ederim, ta ki daha çabuk size iade olunayım.
20. İmdi koyunların büyük çobanını, Rabbimiz İsayı, ebedî ahdin kanı ile ölülerden geri getiren selâmet Allahı,
21. İsa Mesih vasıtası ile kendi indinde makbul olanı bizde yaparak, her iyi şeyde kendi iradesini icra etmek için sizi kemale erdirsin. Ebetler ebedince ona izzet olsun. Amin.
22. Fakat size rica ederim, kardeşler, nasihat sözüne tahammül edin, çünkü size kısaca yazdım.
23. Kardeşimiz Timoteosun salıverildiğini biliniz; eğer yakında gelirse, onunla beraber sizi göreceğim.
24. Size riyaset edenlerin hepsine, ve bütün mukaddeslere selâm edin. İtalyadan olanlar size selâm ederler.
25. İnayet hepinizle beraber olsun. Amin.

BAP 12

İMDİ bu kadar büyük şahitler bulutu etrafımızı kuşatmış olduğundan, her ağırlığı ve bizi kolayca saran günahı bırakarak, imanı başlıyan ve tamamlıyan İsaya bakarak biz de önümüze konulan koşuyu sabırla koşalım;
2. o, önüne konulan sevinç uğruna utancı hiçe sayıp haça tahammül etti, ve Allahın tahtının sağında oturdu.
3. İmdi canlarınızda gevşiyerek yorulmıyasınız diye, günahkârlar tarafından kendisine karşı olan bu kadar muhalefete karşı dayananı düşünün.
4. Günaha karşı cehdederek, henüz kan dökülünciye kadar karşı koymadınız;
5. ve oğullara söylenir gibi size verilen nasihati unuttunuz: “Ey oğlum, Rabbin tedibini hor görme, Ve onun tarafından azarlanınca, gevşeme;
6. Çünkü Rab sevdiğini azarlar, Ve kabul ettiği her oğulu döver.”*
*Süleymanın Meselleri 3:11, 12.
7. Tedip için sabrediyorsunuz; Allah size oğullar gibi muamele ediyor; çünkü hangi oğul var ki babası onu tedip etmez?
8. Fakat cümlenin hissedar olduğu tedipten mahrum iseniz, oğullar değil, gayri meşru evlâtsınız.
9. Bundan başka tedip eden bedenimizin babaları vardı, ve onlara hürmet ettik; daha çok ziyade ruhların Babasına itaat ederek yaşamıyacak mıyız?
10. Çünkü onlar kendilerine hoş göründüğüne göre bizi bir kaç gün tedip ederlerdi; fakat bu, kendisinin kudsiyetine hissedar olalım diye, menfaatimiz için tedip eder.
11. Vakıa her tedip şimdiki zamanda sevinçli değil, fakat hüzünlü görünür; fakat sonra onunla terbiye edilmiş olanlara salâhın selâmet semeresini hasıl eder.
12. Bunun için düşük elleri ve kötürüm dizleri doğrultun;
13. ayaklarınız için doğru yollar yapın, ta ki, topal saptırılmasın, fakat daha ziyade şifa bulsun.
14. Herkesle beraber selâmetin, ve kimsenin onsuz Rabbi görmiyeceği kudsiyetin ardınca gidin;
15. dikkat edin ki kimse Allahın inayetinden mahrum kalmasın; bir acılık kökü yerden bitip sizi rahatsız etmesin, ve bununla bir çoğu kirlenmesin;
16. bir zani, yahut bir yemeğe bedel kendisinin ilk oğulluk hakkını satmış olan Esav gibi, takvasız adam olmasın.
17. Zira bilirsiniz ki sonradan berekete varis olmak istedi ise de, reddolundu; çünkü gözyaşları ile onu aradığı halde, babasının niyetini değiştirmeğe imkân bulmadı.
18. Çünkü dokunulur ve ateşle yanar dağa, ve pusa ve karanlığa ve kasırgaya,
19. ve borunun gürlemesine, ve sözlerin sesine yaklaşmadınız; o sesi işitenler kendilerine bir söz daha söylenmemesini yalvardılar;
20. çünkü: “Eğer dağa bir hayvan bile dokunsa, taşlanacaktır,”* emrine tahammül edemezlerdi;
21. ve görünüş öyle korkunç idi ki Musa: “Gayetle korkuyor, ve titriyorum,”* dedi;
22. fakat Sion dağına, ve hay Allahın şehrine, semavî Yeruşalime, ve onbinlerce meleklere,
23. ve göklerde kaydedilmiş ilk doğanların umumî meclisine ve kilisesine, cümlenin Hâkimi, Allaha, ve kemale erdirilmiş olan salihlerin ruhlarına,
24. ve yeni ahdin meyancısı, İsaya, ve Habilinkinden daha iyi söyliyen serpmeklik kanına yaklaştınız.
25. Sakının, söyliyeni reddetmeyin. Çünkü eğer yer üzerinde ihtar edeni reddettikleri zaman, onlar kurtulmadılarsa, biz göklerden söyliyenden yüz çevirirsek, daha çok ziyade kurtulamayız;
26. o zaman onun sesi yeri sarstı, fakat şimdi: “Artık bir kere yalnız yeri değil, fakat gökü de sarsacağım,”* diyerek vadetmiştir.
27. Ve: Artık bir kere, sözü sarsılanların yaratılmış şeyler olarak kaldırılacağını gösteriyor; ta ki sarsılmıyanlar baki kalsın.
28. Bunun için sarsılmaz bir melekût alarak, inayetimiz olsun ki onunla Allaha makbul surette hürmet ve takva ile ibadet edelim;
29. çünkü Allahımız yiyip bitiren bir ateştir.
*Çıkış 19:12, 13.
*Tesniye 9:19.
*Haggay 2:6.

BAP 11

İMDİ iman, ümit edilen şeylere itimat, görünmiyen şeylere kanaattir.
2. Çünkü eski zaman adamlarına bununla şehadet olundu.
3. İmanla anlıyoruz ki âlemler Allahın sözü ile teşkil olundular, şöyle ki, görünen şey zahir olandan olmadı.
4. İmanla Habil Allaha Kainden daha iyi kurban takdim etti, ve onun hediyeleri hakkında Allah şehadet ederek, bununla salih olduğuna şehadet olundu; ve ölmüş olduğu halde, bu vasıta ile hâlâ söyliyor.
5. İmanla Hanok ölüm görmemek üzre naklolundu, ve bulunmazdı, çünkü Allah onu nakletmişti; çünkü naklinden evel Allaha makbul olduğuna şehadet edildi;
6. fakat iman olmadan makbul olmak imkânsızdır; çünkü Allaha yaklaşan, onun var olduğuna, ve kendisini arıyanlara mükâfat edici olduğuna iman etmelidir.
7. İmanla Nuh henüz görünmiyen şeyler hakkında Allah tarafından ihtar olunup takva ile harekete getirilerek, evinin kurtuluşu için bir gemi hazırladı; bununla dünyayı mahkûm etti, ve imana göre olan salâhın varisi oldu.
8. İmanla İbrahim miras olarak alacağı yere gitmek üzre çağırıldığı zaman, itaat etti, ve nereye gittiğini bilmiyerek çıktı.
9. İmanla vadolunan diyarda ayni vadin hemvarisleri olan İshak ve Yakub ile beraber yabancı diyarda imiş gibi çadırlarda oturarak misafir oldu;
10. çünkü Allahın mimarı ve banisi olduğu temelli şehri bekliyordu.
11. İmanla Sara kendisi de vadedeni sadık saydığından, yaşı geçmişken, gebe kalmağa kuvvet buldu;
12. bundan dolayı ölmüş hükmünde olan bir zattan çoklukta gökün yıldızları kadar ve deniz kenarında kum gibi sayısız zürriyet oldu.
13. Vaitlere nail olmamış, fakat onları uzaktan görmüş ve selâmlamış, ve dünya üzerinde garip ve misafirler olduklarını ikrar etmiş olarak, bunların hepsi imanda öldüler.
14. Çünkü bu gibi şeyleri söyliyenler bir vatan aradıklarını gösteriyorlar.
15. Ve gerçekten çıktıkları yeri hatırlasalardı, dönmeğe vakitleri olurdu.
16. Fakat şimdi daha iyisini, yani, semavî olanı arzu ediyorlar; bundan dolayı Allah onların Allahı denilmekten utanmıyor, çünkü onlara bir şehir hazırlamıştır.
17. İmanla İbrahim imtihan olunduğu zaman, İshakı takdim etti;
18. ve kendisine: “Senin zürriyetin İshakta çağırılacaktır,”* denilmiş olan, ve vaitlere nail olan zat,
19. Allahın ölülerden bile kıyam ettirmeğe kadir olduğunu sayarak, biricik oğlunu takdim ediyordu; ve bir temsil ile onu oradan geri aldı.
20. İmanla İshak Yakuba ve Esava gelecek şeyler hakkında bile hayırdua etti.
21. İmanla Yakub ölürken, Yusufun oğullarının her birine hayırdua etti; ve değneğinin tepesi üzerine dayanarak secde kıldı.
22. İmanla Yusuf ölürken, İsrail oğullarının çıkışını andı; ve kendi kemikleri hakkında emretti.
23. İmanla Musa doğduğu zaman, anası babası tarafından üç ay gizlenildi, çünkü çocuğun güzel olduğunu gördüler; ve kıralın fermanından korkmadılar.
24. İmanla Musa büyüyünce, Firavun kızının oğlu denilmeği reddetti;
25. Allahın kavmı ile beraber hakaret görmeği, bir müddet günahın safasını sürmeğe tercih etti;
26. Mesih sitemini Mısırın hazinelerinden daha büyük zenginlik saydı; çünkü karşılık mükâfata bakıyordu.
27. İmanla kıralın öfkesinden korkmıyarak Mısırı bıraktı; çünkü görünmiyen zatı görür gibi dayandı.
28. İmanla fıshı ve kan serpmeyi icra etti, ta ki ilk doğanları helâk eden kendilerine dokunmasın.
29. İmanla Kızıl Denizden karadan geçer gibi geçtiler; Mısırlılar bunu tecrübe ederek boğuldular.
30. İmanla yedi gün etrafı dönüldükten sonra, Eriha surları düştüler.
31. İmanla fahişe Rahab çaşıtları selâmetle kabul etmiş olduğu için itaatsizlerle beraber helâk olmadı.
*Tekvin 21:12.
32. Ve daha ne diyeyim? Çünkü Gideon, Barak, Şimşon, Yeftah, Davud ve Samuel ve peygamberler hakkında anlatırsam, vaktim kâfi gelmiyecek;
33. imanla onlar ülkeler fethettiler, salâh işlediler, vaitlere nail oldular, aslanların ağızlarını kapadılar,
34. ateşin kuvvetini söndürdüler, kılıç ağzından kaçtılar, zayıflıktan kuvvetlendiler, cenkte zorlu oldular, yabancıların ordularını kaçırdılar.
35. Kadınlar ölülerini kıyam vasıtası ile aldılar; ve bazıları daha iyi kıyama nail olsunlar diye, kurtuluşu kabul etmiyerek, işkence çektiler;
36. başkaları da istihzalar ve kamçılar, hattâ bağlar ve mahpusluk ne olduğunu denediler;
37. taşlandılar, testere ile biçildiler, imtihan olundular, kılıçla katlolunarak öldürüldüler; koyun postları ile, keçi derilerile dolaştılar; yoksulluk çektiler, sıkıntı gördüler, tahkir olundular
38. (dünya onlara lâyık değildi), çöllerde ve dağlarda ve mağaralarda ve toprağın inlerinde avare gezdiler.
39. Ve onların hepsi, iman vasıtası ile şehadet olunduğu halde, vade nail olmadılar;
40. çünkü biz olmadan onlar kemale ermesinler diye, Allah bizim hakkımızda daha iyi bir şey hazırlamıştır.

BAP 10

ÇÜNKÜ şeriat gelecek iyi şeylerin asıl suretine değil, gölgesine malik olarak, yıldan yıla devam üzre takdim ettikleri ayni kurbanlarla yaklaşanları asla kemale erdiremez.
2. Yoksa onların takdim olunması bırakılmaz mı idi? Çünkü ibadet edenler bir kere temizlenmiş olarak kendilerinde günah idraki olmazdı.
3. Fakat yıldan yıla o kurbanlarda günahların anması olur.
4. Çünkü boğaların ve ergeçlerin kanı günahları kaldıramaz.
5. Bunun için dünyaya girerken diyor: “Kurban ve takdime istemedin, Fakat bana beden hazırladın.
6. Yakılan takdimeler ve suç için kurbanlardan razı olmadın;
7. O zaman dedim (kitabın tomarında benim için yazılmıştır): Senin iradeni yapmak için, ey Allah, işte, geldim.”*
*Mezmur 40:6-8.
8. Yukarıda (şeriate göre takdim olunanlar hakkında): “Kurbanları ve takdimeleri ve yakılan takdimeleri ve günah için kurbanları istemedin, ve razı olmadın,” dedikten sonra,
9. o zaman: “Senin iradeni yapmak için, işte, geldim,” dedi. İkinciyi sabit kılmak için birinciyi kaldırıyor.
10. İsa Mesihin bedeninin bir kerede takdim olunması ile o iradede takdis olunduk.
11. Gerçi her kâhin günden güne hizmet ederek ve asla günahları kaldıramıyan ayni kurbanları çok defalar takdim eyliyerek durmaktadır;
12. fakat bu zat, günahlar için bir kurban takdim etmiş olup
13. bundan böyle kendi düşmanları ayaklarına basamak konuluncıya kadar bekliyerek, ebediyen Allahın sağında oturmuştur.
14. Çünkü bir takdime ile takdis olunanları ebediyen kemale erdirmiştir.
15. Ve Ruhülkudüs de bize şehadet eder; çünkü:
16. “Rab diyor: O günlerden sonra, Onlarla keseceğim ahit şudur; Onların yürekleri üzerine kanunlarımı koyacağım, Ve fikirleri üzerine onları yazacağım,”
dedikten sonra:
17.  “Ve artık onların günahlarını ve fesatlarını anmıyacağım,”*
*Yeremya 31:33, 34. diyor.
18. İmdi bunların afflığı olan yerde artık günah için takdime yoktur.
19. İmdi, ey kardeşler, İsanın kanı ile, perdeden, yani, kendi bedeninden bize tahsis ettiği taze ve diri yoldan akdese girmeğe cesaretimiz olarak,
20. ve Allahın evi üzerinde büyük kâhinimiz olduğu halde,
21. yüreklerimiz kötü vicdandan temizlenmiş, ve bedenimiz temiz su ile yıkanmış olarak, iman doluluğunda hakikî yürekle yaklaşalım;
22. ümidin ikrarını tereddütsüzce sıkı tutalım,
23. çünkü vadeden sadıktır;
24. ve bazılarının âdet edindiği gibi, toplanmalarımızı terketmiyelim, fakat günün yaklaştığını gördüğünüz nispette, birbirimizi o derece ziyade teşvik ederek,
25. sevgi ve iyi işlere tahrik için birbirimize dikkat edelim.
26. Çünkü hakikat bilgisine nail olduktan sonra kasten günah işlersek, artık günahlar için kurban kalmaz,
27. fakat hükmün dehşetli bir intizarı, ve hasımları yiyip bitirecek olan şiddetli ateş kalır.
28. Musanın şeriatini tahkir eden bir kimse iki veya üç şahidin sözü üzerine merhametsizce ölür;
29. Allahın Oğlunu ayak altında çiğniyen, ve onunla takdis edildiği ahdin kanını bayağı tutan, ve inayet Ruhuna hakaret eden bir kimse, daha ne kadar fena cezaya lâyık sayılacaktır, sanırsınız?
30. Çünkü: “Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim,”* ve yine: “Rab kendi kavmına hükmedecektir,”* diyeni biliriz.
31. Hay Allahın ellerine düşmek dehşetli şeydir.
32. Fakat tenvir olunduktan sonra, bir taraftan sitemler ve sıkıntılarla temaşaya arzedilerek,
33. diğer taraftan böylece muamele olunanlara hissedar olarak, büyük elemler cidaline tahammül ettiğiniz ilk günleri anın.
34. Çünkü mahpuslarla derttaş olup kendiniz için daha iyi ve baki kalan malınız olduğunu bilerek, emvalinizin yağma edilmesini sevinçle kabul ettiniz.
35. İmdi büyük mükâfatı olan cesaretinizi kendinizden atmayın.
36. Çünkü Allahın iradesini yaptıktan sonra vade nail olmanız için sabra ihtiyacınız vardır.
*Tesniye 32:35.
*Tesniye 32:36.
37. “Çünkü artık pek az zaman, Gelen gelecek, ve gecikmiyecektir.
38. Fakat benim salihim imanla yaşıyacaktır; Ve eğer geri çekilirse, canım ondan razı olmıyacaktır.”*
*Habakkuk 2:3, 4.
39. Fakat biz helâk için geri çekilenlerden değil, ancak canın kurtuluşu için iman edenlerdeniz.

BAP 9

İMDİ birinci ahdin de ibadet hükümleri ve dünyevî makdisi vardı.
2. Çünkü kurulmuş çadır vardı; Kudus denilen birinci kısımda şamdan ve sofra ve huzur ekmekleri vardı.
3. Ve ikinci perdeden sonra Kudsülakdas denilen çadır olup
4. onda altın buhur mezbahı, ve her tarafından altınla kaplı ahit sandığı vardı; bunun içinde manı havi altın testi, ve Harunun filizlenmiş asası, ve ahit levhaları vardı;
5. ve kefaretgâha gölge salan izzet kerubileri onun üstünde bulunurdu; şimdi bunlar hakkında ayrı ayrı söylemek mümkün değildir.
6. Ve bunlar böyle tertip edilmiş olup kâhinler daima ibadetleri ifa ederek birinci çadıra girerler;
7. fakat ikinci çadıra senede bir defa yalnız başkâhin girer; kendisi için ve kavmın suçları için takdim ettiği kan olmaksızın girmez;
8. Ruhülkudüs bunu gösteriyor ki birinci çadır hâlâ durdukça, akdesin yolu henüz belli olmamıştır;
9. bu, şimdiki vakit için misaldir; buna göre ibadet edeni vicdanca kemale erdirmeğe kadir olmıyan hediyeler ve kurbanlar takdim olunuyor,
10. (yiyecekler, içecekler ve türlü türlü yıkanmalarla) ancak ıslahat vaktine kadar konulmuş cismanî hükümlerdirler.
11. Fakat gelecek olan iyi şeylerin başkâhini Mesih el ile yapılmamış, yani, bu hilkatten olmıyan daha büyük ve daha mükemmel çadırdan geçip gelmiş, ebedî kurtuluşu almış,
12. ergeçlerin ve buzağıların kanı ile değil, fakat kendi kanı ile akdese bir kerede girmiştir.
13. Çünkü beden temizliği için murdarlara serpilen ergeçler ve boğalar kanı ve inek külü onları takdis ediyorsa,
14. ezelî Ruh vasıtası ile kendi kendini lekesiz olarak Allaha takdim etmiş olan Mesihin kanı, hay Allaha ibadet etmek üzre ölü işlerden vicdanınızı ne kadar ziyade temizliyecektir!
15. Ve bu sebepten yeni ahdin meyancısıdır, ta ki, birinci ahdin altında olan suçların fidyesi için ölüm vuku bulmuş olarak, davet edilenler ebedî miras vadini alsınlar.
16. Çünkü nerede vasiyet varsa, vasiyet edenin ölümünün beyanı gerektir.
17. Çünkü ölüm üzerine vasiyet sabit olur, çünkü vasiyet eden yaşadıkça, asla kuvveti yoktur.
18. Bu sebepten birinci ahit bile kansız tahsis olunmadı.
19. Çünkü Musa tarafından bütün kavma şeriate göre her emir söylendikten sonra, al yapağı, ve zufa otu, ve su ile buzağıların ve ergeçlerin kanını alıp bizzat kitaba ve bütün kavma:
20. “Allahın size emrettiği ahdin kanı budur,”* diyerek serpti.
21. Ve çadıra ve bütün ibadet kaplarına ayni suretle kan serpti.
22. Ve şeriate göre hemen her şey kanla temizlenir, ve kan dökülmeksizin bağışlama olmaz.
*Çıkış 24:8.
23. İmdi göklerde olan şeylerin örneklerini bunlarla, fakat bizzat semavîleri bunlardan daha iyi kurbanlarla temizlemek gerekti.
24. Çünkü Mesih hakikî olanın nümunesi, el ile yapılmış akdese değil, fakat şimdi bizim için Allahın huzuruna görünmek üzre, bizzat göke girdi;
25. başkâhin yıldan yıla kendisinin olmıyan kanla akdese girdiği gibi, kendisini çok defalar takdim etmesi için de değildir;
26. yoksa dünyanın kuruluşundan beri çok kereler elem çekmesi gerekti; fakat şimdi bir defa günahın iptali için devirlerin sonunda kendisini kurban etmesile görünmüştür.
27. Ve insanlara bir defa ölmek, ve ondan sonra hükmolunmak mukadder olduğu gibi,
28. böylece de Mesih çoğunun suçlarını taşımak için bir defa takdim edilmiş olup ikinci defa, günahsız olarak, kurtuluş için kendisini bekliyenlere görünecektir.

BAP 8

İMDİ söylediklerimizin başlıca noktası şudur:
2. Göklerde Azamet tahtının sağında oturan, makdisin, ve insan tarafından değil, fakat Rab tarafından kurulan hakikî Çadırın hizmetçisi olan böyle bir başkâhinimiz vardır.
3. Çünkü her başkâhin hediyeler ve kurbanlar takdim etmek için tayin olunur; bundan dolayı takdim etmek için bunun da bir şeyi olması lâzımdır.
4. İmdi, şeriate göre hediyeleri takdim edenler bulunduğu için, eğer kendisi dünyada olsaydı, kâhin olmazdı;
5. çadırı yapmak üzre iken Musaya Allah tarafından ihtar olunduğu gibi, bunlar semaviyatın örneğine ve gölgesine hizmet ediyorlar; çünkü diyor: “Bak, her şeyi dağda sana gösterilen örneklerine göre yapacaksın.”*
6. Fakat şimdi o daha iyi vaitler üzerine konulmuş olan daha iyi bir ahdin meyancısı olduğu derecede, daha âlâ bir hizmete nail oldu.
7. Çünkü eğer o birinci ahit kusursuz olsaydı, ikinciye yer aranılmazdı.
8. Çünkü onlarda kusur bularak diyor: “İşte, Rab diyor, İsrail evi ile, ve Yahuda evi ile, Yeni bir ahit keseceğim günler geliyor;
*Çıkış 25:40.
9. Atalarını Mısır diyarından çıkarmak için onların elini tuttuğum gün Kendilerile kestiğim ahit gibi değil; Çünkü onlar benim ahdimde durmadılar, Ve ben onlar için kaygı çekmedim, Rab diyor.
10. Çünkü o günlerden sonra, Rab diyor, İsrail evile keseceğim ahit şudur: Onların fikrine benim kanunlarımı koyacağım, Ve yürekleri üzerine onları yazacağım, Ve onlara Allah olacağım, Onlar da bana kavm olacaklar;
11. Ve artık herkes kendi vatandaşına, Ve herkes kendi kardeşine: Rabbi bilin, diye öğretmiyecekler; Çünkü küçüğünden büyüğüne kadar, Onların hepsi beni bileceklerdir.
12. Çünkü fesatlarına karşı merhametli olacağım, Ve artık suçlarını anmıyacağım.”*
*Yeremya 31:31-34.
13. Yeni ahit demekle, birincisini eski etmiştir; fakat eskiyen ve ihtiyarlıyan zeval bulmağa yakındır.

BAP 7

ÇÜNKÜ Salem kıralı, Yüce Allahın kâhini, kıralları öldürmekten dönen İbrahimi karşılamış ve ona hayırdua etmiş olan,
2. ve İbrahimin kendisine her şeyden ondalık verdiği bu Melkisedek (evvelâ, tercüme olunarak, salâh Kıralı, ve ondan sonra, Salem Kıralı, yani, selâmet Kıralı;
3. babasız, anasız, nesepsiz olup kendisinde günlerin başlangıcı ve hayatın sonu olmıyarak, fakat Allahın Oğluna benzer kılınmış olarak) devam üzre kâhin kalıyor.
4. İmdi bu adamın ne kadar büyük olduğunu görün; büyük ata İbrahim başlıca ganimetlerden ona ondalık vermiştir.
5. Ve Levi oğullarından kâhinlik vazifesini alanların şeriate göre kavmdan, yani, İbrahim sulbünden çıkmış oldukları halde, kendi kardeşlerinden ondalık almağa emirleri vardır;
6. fakat nesebi onlardan sayılmıyan zat İbrahimden ondalık almıştır, ve vaitler kendisinde olan zata hayırdua etmiştir.
7. Ve itiraz olunamaz ki, hayırdua daha yüksek olandan daha küçüğe edilir.
8. Ve burada fani olan adamlar ondalık alıyorlar, fakat orada yaşamakta olduğuna şehadet edilen bir zat alıyor.
9. Ve denilebilir ki, ondalık alan Levi dahi İbrahim vasıtası ile ondalık vermiştir;
10. çünkü Melkisedek onu karşıladığı zaman, henüz babasının sulbünde idi.
11. İmdi Levili kâhinlik vasıtası ile kemal olsaydı (çünkü kavm bu kâhinlik altında şeriati almışlardı), Harun tertibi üzre sayılmıyıp Melkisedek tertibi üzre başka bir kâhinin zuhuruna artık ne lüzum kalırdı?
12. Çünkü kâhinlik değişilince, şeriatin de değişilmesi icap eder.
13. Çünkü hakkında bu şeyler söylenen zat başka bir sıpta mensuptur; bu sıpttan kimse mezbaha hizmet etmemiştir.
14. Çünkü Rabbimizin Yahudadan zuhur etmiş olduğu bellidir, bu sıpta dair kâhinlik hakkında Musa bir şey söylemedi.
15. Melkisedek benzeyişinde başka bir kâhin zuhur ettiğinden artık dediğimiz daha çok bellidir;
16. o, cismanî emrin şeriatine göre değil, fakat sonsuz hayatın kuvvetine göre olmuştur;
17. çünkü: “Melkisedek tertibi üzre, Sen ebediyen kâhinsin,”*
diye şehadet olunuyor.
18. Çünkü zayıflığı ve faidesizliği sebebile evelce olan bir emrin iptali,
19. (çünkü şeriat hiç bir şeyi kemale erdirmedi), ve onun yerine, vasıtası ile Allaha yaklaştığımız daha iyi bir ümidin ithali oluyor.
20. Ve nitekim yeminsiz olmadı 21 (çünkü onlar yeminsiz kâhin olmuşlardır, fakat o kendisine: “Rab and etti ve caymaz: Sen ebediyen kâhinsin,”* diye söyliyenin vasıtası ile olmuştur),
*Mezmur 110:4.
22. buna göre İsa daha iyi bir ahdin kefili olmuştur.
23. Ve onlar sayıca çok kâhinler oldular, çünkü ölümden dolayı devamdan menedildiler;
24. fakat o ebediyen baki olduğundan, değişmez kâhinliği vardır.
25. Ve bundan dolayı kendi vasıtası ile Allaha yaklaşanları tamamen kurtarmağa kadirdir, çünkü onlar için şefaat etmek üzre daima yaşamaktadır.
26. Çünkü bize mukaddes, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış, göklerden daha yüksek olmuş böyle bir başkâhin gerekti;
27. her gün başkâhinler gibi, önce kendi günahları için ve ondan sonra kavmın günahları için kurbanlar takdim etmeğe onun mecburiyeti yoktur; çünkü kendi kendini takdim ettiği zaman, bunu bir kerede yaptı.
28. Çünkü şeriat zayıflığı olan adamları başkâhin tayin ediyor, fakat şeriatten sonra olan yemin sözü ebediyen kâmil kılınmış olan Oğulu tayin ediyor.

BAP 6

BUNUN için Mesih hakkında ilk talimi bırakmış olarak kemale doğru ilerliyelim; ve yine ölü işlerden tövbenin, ve Allaha imanın,
2. vaftizler taliminin, ve eller komasının, ve ölülerin kıyamının, ve ebedî hükmün temelini atmıyalım.
3. Ve eğer Allah izin verirse, bunu yapacağız.
4. Çünkü bir kere nurlandırılmış, ve semavî vergiden tatmış ve Ruhülkudüse hissedar edilmiş,
5. ve Allahın iyi sözünü ve gelecek âlemin kudretlerini tatmış oldukları halde
6. yoldan sapmış olanları yine tövbe için yeniletmek imkânsızdır; çünkü yeniden Allahın Oğlunu kendileri için haça geriyor ve rüsvay ediyorlar.
7. Çünkü çok defa üzerine düşen yağmuru içen, ve kimler için tımar olunuyorsa, onlara faideli nebatat husule getiren toprak Allah tarafından bereket alır;
8. fakat dikenler ve deve dikenleri husule getirdiği zaman merdut ve lânete yakındır; onun sonu yanmaktır.
9. Fakat sevgililer, böyle söylediğimiz halde, sizin hakkınızda daha iyi, ve kurtuluşa ait şeylere kaniiz;
10. çünkü Allah adaletsiz değildir ki, sizin işinizi, ve mukaddeslere hizmet etmiş olarak ve ederek kendi ismi için gösterdiğiniz sevginizi unutsun.
11. Ve arzu ediyoruz ki, ümidin tamamlığı için, her biriniz sonuna kadar ayni gayreti göstersin,
12. ta ki, tembel değil, fakat iman ve sabır vasıtası ile vaitlere varis olanlara uyanlar olasınız.
13. Çünkü Allah İbrahime vadettiği zaman, daha büyük birinin hakkı için yemin edemediğinden kendi kendi üzerine and ederek dedi:
14. “Gerçekten seni ziyadesile mubarek kılacağım, ve seni ziyadesile çoğaltacağım.”*
15. Ve böylece sabretmiş olarak vade erişti.
16. Çünkü insanlar daha büyüğün hakkı için yemin ederler; ve onların indinde, ispat için her münazaanın sonu yemindir.
17. Allah bunda kendi muradının değişmezliğini vadin varislerine daha ziyade göstermeği murat ederek yeminle araya girdi;
18. ta ki, önümüze konulan ümidi tutmak için sığınan bizler, Allahın onlarda yalan söylemesi imkânsız olan iki değişmez şeyler vasıtası ile kuvvetli teselliye malik olalım;
19. can lengeri gibi emin ve metin olan o ümidimiz vardır ki, perdenin iç tarafına girer;
20. oraya önden gidenimiz, İsa, Melkisedek tertibi üzre ebediyen başkâhin olarak girmiştir.
*Tekvin 22:16, 17.

BAP 5

ÇÜNKÜ, günahlar için hediyeler ve kurbanlar takdim etsin diye, her başkâhin insanlardan alınarak Allaha ait şeylerde insanlar için tayin olunur;
2. cahillere ve sapıklara mülâyimlikle muamele edebilir, çünkü kendisi de zayıflıkla kuşatılmıştır;
3. ve bundan dolayı kavm için olduğu gibi, kendisi için de günahlar için takdim etmeğe borçludur.
4. Ve insan bu şerefi kendi kendine değil, ancak Harun gibi, Allah tarafından çağırıldığı zaman alır.
5. Böylece de Mesih başkâhin edilmek için kendi kendini taziz etmedi, fakat kendisine:
“Sen benim Oğlumsun, Ben seni bugün tevlit ettim,”* diyen zat taziz etti;
* Mezmur 2:7.
6. nasıl ki, başka bir yerde de diyor: “Melkisedek tertibi üzre, Sen ebediyen kâhinsin.”*
* Mezmur 110:4
7. Bedeninin günlerinde Mesih, kendisini ölümden kurtarmağa kadir olana kuvvetli feryatla ve gözyaşları ile dualar ve yalvarışlar takdim etmiş, ve takvası sebebile işitilmişti;
8. ve Oğul olduğu halde, çektiği elemlerden itaat öğrendi;
9. ve kemale erdirilmiş olarak, Allah tarafından Melkisedek tertibi üzre başkâhin tesmiye olunup
10. kendisine itaat edenlerin hepsi için ebedî kurtuluş sebebi oldu.
11. Bunun hakkında söyliyecek çok sözümüz vardır, ve kulaklarınız işitmekte ağırlaştığından, tefsiri güçtür.
12. Çünkü siz bu vakte kadar muallimler olmağa borçlu iken, yine birinin size Allahın vahiylerinin başlangıcının unsurlarını öğretmesine ihtiyacınız var; ve kuvvetli yiyeceğe değil, süte muhtaçlardan olmuşsunuz.
13. Çünkü her sütle beslenen salâh sözünde tecrübesizdir, çünkü bebektir.
14. Fakat kuvvetli yiyecek kâmillerin, yani, hasseleri iyi ve kötüyü ayırt etmek için kullanışla terbiye edilmiş olanlarındır.

BAP 4

İMDİ onun rahatına girmek vadi baki iken, sizden biri ondan geri kalmış görünmesin diye, korkalım.
2. Çünkü onlar olduğu gibi biz de müjdelendik; fakat işittikleri söz işitenler tarafından imanla birleştirilmediğinden dolayı, faide vermedi.
3. Çünkü: “Öfkemde and ettiğim gibi, Rahatıma girmiyeceklerdir,”* demiş olduğu gibi, biz iman etmiş olanlar o rahata gireriz; bununla beraber onun işleri dünyanın kuruluşundan beri bitmiştir.
*Mezmur 95:11.
4. Çünkü yedinci gün hakkında bir yerde böyle demiştir: “Ve Allah bütün işlerinden yedinci günde istirahat etti,”*
5. ve bu yerde yine: “Rahatıma girmiyeceklerdir,”* demiştir.
*Tekvin 2:2.
* Mezmur 95:11.
6. İmdi önce müjdelenmiş olanlar itaatsizlik sebebile girmedikleri halde bazılarının ona girecekleri sabit olduğundan dolayı
7. bu kadar zaman sonra Davudda: Bugün, diyerek yine bir gün tayin ediyor; nitekim evelce:
“Eğer bugün onun sesini işitirseniz, Yüreklerinizi katılaştırmayın,”* denilmiştir.
*Mezmur 95:7, 8.
8. Çünkü eğer Yeşu onlara rahat vermiş olsaydı, bu şeylerden sonra başka bir gün hakkında söylemezdi.
9. Öyle ise, Allahın kavmı için bir sebt günü rahatı kalıyor.
10. Çünkü Allah kendi işlerinden istirahat ettiği gibi, rahatına girmiş olan da bizzat kendi işlerinden istirahat etmiştir.
11. İmdi ayni itaatsizlik nümunesile kimse düşmesin diye, o rahata girmeğe gayret edelim.
12. Çünkü Allahın kelâmı canlıdır ve müessirdir, ve iki ağızlı her kılıçtan daha keskindir; ve canı ve ruhu, hem de mafsalları ve iliği bölünciye kadar saplanır, ve yüreğin düşüncelerini ve niyetlerini temyiz edicidir.
13. Ve onun nazarında belli olmıyan bir mahlûk yoktur; fakat işimiz kendisile olan zatın gözlerine her şey çıplaktır ve açılmıştır.
14. İmdi göklerden geçmiş olan büyük başkâhinimiz Allahın Oğlu İsa varken, ikrarımızı sıkı tutalım.
15. Çünkü zayıflıklarımıza duyguda iştirak edemiyen değil, ancak her şeyde bizim gibi imtihan olunmuş, fakat günahı olmıyan bir başkâhinimiz vardır.
16. İmdi merhamete nail olalım, ve zamanında yardımı olması için inayet bulalım diye, inayet tahtına cesaretle yaklaşalım.

BAP 3

BUNUN için, ey mukaddes kardeşler, semavî davete hissedar olanlar, Musa bütün evinde sadık olduğu gibi,
2. kendisini tayin edene sadık olan ikrarımızın Resulü ve Başkâhini İsaya bakın.
3. Çünkü evi bina edenin hürmeti evinkinden ziyade olduğuna göre, o da, Musadan ziyade izzete lâyık sayıldı.
4. Çünkü her ev bir adam tarafından yapılır; fakat her şeyi yapan Allahtır.
5. Ve Musa sonradan söylenecek olan şeylere şehadet için onun bütün evinde bir hizmetçi gibi sadıktı;
6. fakat Mesih onun evi üzerinde oğul gibi sadıktı; eğer cesaretimizi ve ümidimizin övünmesini sonuna kadar sıkı tutarsak, onun evi biziz.
7. Bundan dolayı Ruhülkudüsün dediği gibi: “Eğer bugün onun sesini işitirseniz,
8. Çölde, imtihan gününde, öfkelendirmede olduğu gibi, Yüreklerinizi katılaştırmayın;
9. Orada atalarınız beni tecrübe ile imtihan ettiler, Ve kırk yıl işlerimi gördüler.
10. Bunun için o nesle darıldım, Ve dedim: Daima yürekte saparlar; Ve onlar yollarımı bilmediler;
11. Öfkemde and ettiğim gibi, Rahatıma girmiyeceklerdir.”*
*Mezmur 95:7-11.
12. Ey kardeşler, dikkat edin; bir suretle sizden birinde hay olan Allahtan irtidat etmekte imansızlığın kötü yüreği bulunmasın;
13. fakat: Bugün, denildikçe, içinizden biri günahın aldatması ile katılaşmasın diye, birbirinizi günden güne teşvik edin;
14. çünkü: “Eğer bugün onun sesini işitirseniz, Öfkelendirmede olduğu gibi, yüreklerinizi katılaştırmayın,”* denildikçe,
*Mezmur 95:7, 8.
15. itimadımızın başlangıcını sonuna kadar sıkı tutarsak, Mesihe hissedar olmuş oluruz.
16. Çünkü işittikleri zaman, kimler öfkelendirdiler? Musa vasıtası ile Mısırdan çıkanların hepsi değil mi?
17. Ve kimlere kırk yıl dayandı? günah işlemiş olanlara değil mi? Onların cesetleri çölde düştü.
18. Ve itaatsizlerden başka kimlere kendi rahatına girmemelerini yemin etti?
19. Ve görüyoruz ki, imansızlık sebebinden giremediler.

BAP 2

BUNUN için işitilmiş olan şeyleri bir suretle kaçırmıyalım diye, onlara daha ziyade dikkat etmemiz lâzımdır.
2. Çünkü eğer melekler vasıtası ile söylenilmiş söz sabit oldu ise, ve her suç ve itaatsizlik haklı karşılığını aldı ise,
3. bu kadar büyük kurtuluşu ihmal edersek, biz nasıl kaçarız? o kurtuluş başlangıçta Rab vasıtası ile söylendi, işitenler tarafından bize tasdik olundu;
4. Allah da alâmetlerle ve hârikalarla ve çeşit çeşit kudretlerle ve Ruhülkudüsün mevhibelerile kendi iradesine göre onlarla beraber şehadet etti.
5. Çünkü hakkında söylediğimiz gelecek âlemi meleklere tâbi kılmadı.
6. Fakat biri bir yerde şehadet ederek dedi: “İnsan nedir ki, onu anasın, Yahut âdem oğlu nedir ki, onu arıyasın?
7. Onu meleklerden biraz aşağı kıldın; İzzet ve hürmet tacını ona giydirdin; Ellerinin işleri üzerine onu koydun;
8. Bütün şeyleri onun ayakları altına tâbi kıldın.”* Çünkü ona bütün şeyleri tâbi kılmakla, ona tâbi kılınmamış bir şey bırakmadı. Fakat şimdi ona bütün şeylerin tâbi kılınmış olduğunu henüz görmiyoruz.
*Mezmur 8:4-8.
9. Fakat meleklerden biraz aşağı kılınmış olanı, İsayı, Allahın inayetile her adam için ölümü tatsın diye, ölüm elemi sebebile izzet ve hürmet tacı giydirilmiş olarak görüyoruz.
10. Çünkü çok oğulları izzete getirirken, onların kurtuluş reisini elemlerle kemale erdirmesi, bütün şeyler kendisine ve kendi vasıtası ile olana münasipti.
11. Çünkü takdis eden ve takdis edilenler, hepsi bir zattandır; bu sebepten onları kardeşler, diye çağırmaktan utanmıyıp diyor:
12. “Senin ismini kardeşlerime ilân edeceğim, Cemaat içinde sana hamdedeceğim.”*
*Mezmur 22:22.
13. Ve yine: “Ben ona güveneceğim.” Ve yine: “İşte, ben ve Allahın bana verdiği çocuklar.”*
14. İmdi, çocuklar kana ve ete şerik olduklarından, kendisi de bu şeylere ayni suretle hissedar oldu; ta ki, ölüm kuvvetine malik olanı, yani, İblisi, ölüm vasıtası ile iptal etsin;
15. ve yaşadıkları bütün müddetçe, ölüm korkusu ile köleliğe tâbi olanların hepsini azat etsin.
16. Çünkü gerçekten meleklere yardım etmiyor, fakat İbrahim zürriyetine yardım ediyor.
17. Bunun için her şeyde kardeşlerine benzemesi gerekti, ta ki, kavmın günahlarına kefaret etmek üzre Allaha ait olan şeylerde merhametli ve sadık başkâhin olsun.
18. Çünkü kendisinin imtihan edilmiş olarak elem çektiği şeyde, imtihan olunanlara imdat edebilir.
*İşaya 8:18.

BAP 1

ALLAH eski zamanda çok parçalar ve çok tarzlarla peygamberlerde babalara söylemiş olup
2. bu günlerin sonunda bize her şeye varis tayin ettiği ve vasıtası ile âlemleri yarattığı kendi Oğlunda söyledi;
3. o, kendi izzetinin nuru ve cevherinin öz sureti olarak ve onun kudret kelâmı ile bütün şeyleri taşıyarak, günahların tathirini yaptıktan sonra, yücelerde Azametin sağında oturdu;
4. meleklerden ne kadar âlâ bir isme varis oldu ise, onlardan o derece daha iyi oldu.
5. Çünkü meleklerin hangisine ne zaman: “Sen benim Oğlumsun, Ben seni bugün tevlit ettim,”* ve yine: “Ben ona Baba olacağım, Ve o bana Oğul olacak,”*
*Mezmur 2:7.
*II. Samuel 7:14.
demiştir?
6. Ve ilk oğulu dünyaya getirince, yine diyor: “Ve Allahın bütün melekleri ona secde kılsınlar.”
7. Ve melekler hakkında diyor: “Kendi meleklerini rüzgârlar, Ve kendi hademelerini ateş alevi yapar;”*
*Mezmur 104:4.
8. fakat Oğul hakkında diyor: “Ey Allah, tahtın ebedî ve daimîdir, Ve melekûtunun asası doğruluk asasıdır.
9. Salâhı sevdin ve kötülükten nefret ettin; Bunun için Allah, senin Allahın, Seni arkadaşlarından ziyade sevinç yağı ile meshetti.”*
*Mezmur 45:6, 7.
10. Ve: “Ya Rab, sen başlangıçta yerin temelini kurdun, Gökler de senin ellerinin işleridir;
11. Onlar yok olacak, fakat sen durursun, Ve hepsi esvap gibi eskiyecekler;
12. Onları kaftan gibi düreceksin, ve değişeceklerdir; Fakat sen osun, Ve senin yılların tükenmiyeceklerdir.”*
*Mezmur 102:25-27.
13. Fakat meleklerin hangisine ne zaman: “Ben düşmanlarını senin ayaklarına basamak koyuncıya kadar, Sağımda otur,”* demiştir?
*Mezmur 110:1.
14. Hepsi kurtuluşu miras alacak olanlara hizmet için gönderilen hizmetçi ruhlar değil midirler?